Daha az eşya ile nasıl bu kadar ağır çanta hazırladığıma şaşarak, otogara vardım. Peronda beklerken, yanımdaki genç kıza bakmamla, emanetçi olmam bir oldu. 3-4 poşeti işaret ederek,
– Size bıraksam?
– Tabii ki diyerek, o tuvaletten dönene dek görevimi layığı ile yerine getirdim. Döndüğümde,
– Kaç numara? sorusuna,
– Altı.. yoksa sizinde beş mi dedim endişe ile, zira konuşkan birine benziyordu. Ve tahmin ettiğim gibi oldu. Saat 04.30 da verilen molada dahil sohbet ettik. Ben yolculuğun başında,
– Siz şanslısınız, ben yolculuklarda konuşmayı hiç sevmem dedim,der demez de aslında ifade etmek istemediğim söze, hak ettiğim cevabı aldım.
– Lütfettiğiniz için teşekkürler, dedi.
Şükür ki üstünde durmadı. 26 yaşındaki bu genç kızın, koca bir ömre sığacak hikayesi vardı. Merakla ona sorular soruyor, anlattıkları ile yaşadıklarına şaşırıyordum. Adakla istenerek olması sonrasında, kardeşleri ile beraber, babasının elinden kurtarmak için, ilkokul öğretmeninin yardımı ile yurda yerleştirilen kızımız, nasıl güçlü ve güler yüzlüydü görmenizi isterdim. Şaştığın bu mu Berrin? derseniz bitmedi ki.. Çocukken iki kardeşi menenjit geçiriyor ve özürleri var. Ve şu an Altunhisar’daki rehabilitasyon merkezinde yatan 24 yaşındaki kardeşini iki ay yanına almak için izin almaya gidiyormuş. Tuvalet ihtiyacını göremeyip, öz temizliğini yapmıyormuş.
– Nasıl da akıllı bir görseniz, benim dışımda ailemden kimse ziyaretine gitmiyor. Bana bir şey olursa ona ne olacak diye çok düşünüyorum.
O mutlu ve güçlü kız, o anın ağırlığını, yansıttığı duygu ile bana bile yaşattı. Ne olacaktı o kıza?.. ve kim bilir böyle hikayesi olan kaç kişi daha vardı?
Kendisi bir yıllık evli imiş ve kayınvalidesi ölünce kayınpederi onlarla yaşamaya başlamış. Kendi annesini de 39 yaşında gizli kalpten, düğün öncesi kaybetmiş. Daha fazla soru sormak gelmedi içimden. Mola sonrası ikimizde sustuk ve bir saat sonrası da o indi otobüsten. Şimdi tüm bunların Aladağlar hikayenle ne alakası var derseniz, sayesinde yanımda götürdüğüm tüm ıvır zıvır düşünceler, yarına dair endişeler o kadar basit geldi ki, inerken otobüste bıraktım.
Mustafa Müslüm Kalaycı, namı değer Tafa rehberliğinde, İbrahim Kaplan, Ayten Gülen ve ben deniz Aladağlar’ da harika bir dört gün yaşadık. Aladağlar’ı avucunun içi gibi bilen, Tafa ile dağlarda olmak hepimiz için çok güzel bir deneyim oldu. Yerel halk tarafından da çok sevilen Tafa’yı altı yıldır görmeyen 22 yaşındaki Haşim’in onu görebilmek için, bizden önce Emler zirvesine çıkması, onu da bizi de çok duygulandırdı.
Dört günün özeti;
Dağlarda atılan her adım aslında hayatın ta kendisi. Attığım her adımda anı düşündüm asla geleceği değil ve tarifsiz bir huzur… ve mutluluk bana eşlik etti. Tabii bu duyguyu, sevdiğin insanlarla paylaşmak da aldığım lezzetin kaymağı. Zirve konusuna gelince Tafa’nın tarifi ile zirve sadece pastanın üstündeki kiraz şekeri, olursa armağanınız olmaz ise aslolan pastanız… Tafa, İbrahim, Ayten, sizlerle Aladağ, tadından yenmezdi, keşke hiç bitmese dediğim etkinlik için yürekten teşekkürler, bir büyük teşekkür de etkinliğimizde emeği geçen herkese.. Şimdi sıra etkinliğimizin klasik anlatımında, hepinize keyifli gezginlikler, sağlıkla dönüşü olan zirveler dilerim.
11 Ağustos Cumartesi
Niğde Aladağlar Milli parkı Demirkazık köyü dağ evinde buluşma. Maden boğazını takiben Karagöl (2800mt) kamp yerine yürüyüş 3-4 saat
12 Ağustos Pazar
Önce Karagöl ardından, Çömçe göl ve Yıldız gölünü takiben, Akçay vadisi yamaçlarına doğru alçalma ve sonrasında Teke kalesi zirvesi yanından, Asi Tepe (3510mt) zirvesine çıkış. Hasta hocanın mevkiine iniş ve Yedigöller platosunun dağ göllerinin etrafından dolaşarak, Direktaş kuzey duvarı dibinde bulunan kampa varış (6-8 saat)
13 Ağustos Pazartesi
Yedigöller platosunun sınırını oluşturan, Çelik buyduran geçidine çıkış ve ardından Emler zirvesi (3723mt). Aladağlar’ın büyük vadilerinden, Karayalak vadisini takiben, Sokullu Pınar kamp yerine iniş (2000mt) (6-8 saat)
14 Ağustos Salı
Sokullu Pınar kamp yerinden, Yalak deresine iniş ve ardından Küçük Tülü ve Sakartaş bölgesini geçerek, Eznevit dağının batı yamaçlarını yan keserek Koca Dölek’e iniş ve Sıyırma boğazını takiben, Sarı Memedin Yurduna (1650mt) varış ve faaliyetin sonu (5-7 saat)
Last modified: Temmuz 11, 2022